Falizma olarak danışanların çoğunlukla açılım yaptırmak istediği yegane konu tahmin edersiniz ki aşk... Konuyla ilgili bir yazı yazmak da şart oldu haliyle. :)
İnsanoğlu ezelden beri ruh ikizini bulmak, biriyle bütünleşebilmek, sevmek ve sevilmek ister. Boşuna dememiş atalarımız “Yalnızlık Allah’a mahsustur” diye… Bu sözü günümüze uyarladığımızda yalnız olmayan, ama tek başına olan "modern toplumun modern insanlarını" görüyoruz çevremizde. Oysaki bazen hayatında biri olsa dahi yalnız hissedebiliyor insan.
Flört etmek için bir şeyler hissetmeye gerek duymayan bir kesim var. Bunun yanı sıra duyguları da maddesel öğeler gibi tüketen, bencillikle karşı taraftaki insandan ne elde edebilirim düşüncesi ile hareket eden, severmiş gibi görünen sahte sevdalılar var.
Sahte sevdalılara denk geldiğinizde ilk aşamada size aşırı ilgi gösterirler... Çok tanıdık, değil mi?
Sahte sevdalılar adını verdiğim tiplere denk geldiğinizde ilk aşamada size aşırı ilgi gösterirler. Tanışma aşamasında söylediğiniz her cümleye denk gelecek şekilde tesadüfi uyumlar yaratarak size onun aradığı kişiymişsiniz gibi davranırlar. Dünyanın en romantik ve en güzel seven insanıdır o. Onun hayatına giren çok şanslıdır. Yürümek isteyene yol, uçmak isteyene kanat olur adeta bu tipler ya da öyleymiş gibi yaparlar!
Siz saf duygularla bu kişiye değer vermeye başlarsınız ve sevildiğinize inanmak istersiniz. Zamanla sahte sevdalı size gerçek yüzünü göstermeye başlar. İlk başlarda size sürekli mesaj atan, güzel sözler söyleyen bu kişi, sizi kendisine bağladığına emin olduktan sonra ilgisini yavaş yavaş çekmeye başlar. Üstüne üstlük size vermediği ilginin on katını sizden beklediğini söyler ve sizi suçlu hissettirir. Bu da yetmezmiş gibi yaptığı tüm hatalar için sizi suçlamaya başlar, onun hatalarının sebebi yine sizin tavırlarınızdır. Sizin en ufak hatalarınız deve olurken onun pire gibi olan hatalarının sebebi de yine siz olduğunuz için o, her zaman bu maçın galibidir.
Manipülasyonlar sizi zamanla yıpratmaya başlar. Hoşunuza gitmeyen bir şey hissettirdiğinizde sahte sevdalı hemen yorulduğunu, bu şekilde ilişkiye devam etmek istemediğini söyler ve bir anda karabatak gibi yokoluverir. Maddi manevi ilişkiye en çok emek veren taraf siz olduğunuz için ilişkinin bitmesi canınızı öyle yakar ki o acıyla şarkılar, şiirler, romantik sözler beyninize nakşolunur. Ama gelin görün ki sahte sevdalı sosyal medyasında öyle paylaşımlar yapar ki bu ilişkide emek vermeyen, sürekli hatalar yapan, karşı tarafa değer vermeyen, gerçekten sevmeyen ve acı çekmeyen taraf sizsinizdir! O dünyanın en romantik, en fedakâr, en duygusal ve en acı çeken aşığı rolünde sosyal medyada yeni avlarının gözünü boyamak derdindedir.
Eğer dişine göre birini bulamazsa size dönmek için adımlar atmaya başlar.
Eğer dişine göre ve sizden daha çok çıkar sağlayabileceği bir av bulamazsa bir süre sonra size geri dönmek için adımlar atmaya başlar. Siz de sosyal medyadaki aşk acısı çeker görünen sahte sevdalıya sırf zamanında bu ilişkiye verdiğiniz emekler için bir şans daha verirsiniz. Sonra ne mi olur? Sahte sevdalı artık sizin yarattığınız gerçek bir canavara dönüşmüştür. Artık siz onun için daha rahat harcayabileceği, harcasa bile istediği zaman cebine tekrar dönecek bir bozuk parasınızdır. Bu noktadan sonra size verdiği tüm ilgiler ekstra bir lütuftur. Ya onun size verdiği sevgi ve ilgi kırıntıları ile idare edersiniz ya da bizim sahte sevdalı yine yorulur sizden bunalır ve gider. Bu git-gellerin sonu gelmez ta ki siz sınır koyana kadar! Ne zaman ki siz yeter dersiniz; bu sefer karşınızdaki kişi yine sizi sevmemekle, onu incitmekle ve tüm bunları yaparken acı bile çekmemekle suçlayacaktır.
Sahte sevdalılara prim vermeyin, arkadaşlar. Bırakın onlar kendi dengindekilere mecbur kalsınlar. Onların altı pek de dolu olmayan egolarını sizin gibi değerli insanları hayatlarına alarak tatmin etmelerine izin vermeyin. Onların bir lokma emek harcamadıkları halde vazgeçilmez olduklarına inanmalarına vesile olmayın. Kendinizi bu insanların manipülasyonlarına inanarak üzmeyin, yok saymayın.
Gerçek duygular, ancak değerini bilen insanlarla yaşanınca anlam kazanır.
Bırakın ki bunlar hak ettikleri insanlarla boğuşurken siz de hak ettiğiniz kalitede size değer vermeyi bilen insanlarla mutluluk denizinde salınabilin. Şunu da asla unutmayın, gerçek duygular ancak değerini bilen, bu olgunluğa ulaşmış insanlarla yaşandığında anlam kazanır...